TAHLİYE TAAHHÜTNAMESİ İÇİN YANLIŞ KARAR YARGITAY'DAN DÖNDÜ. BU KARAR EMSAL OLUŞTURACAK.
- saimdigrak
- 28 Haz
- 1 dakikada okunur
DAVA KONUSU VE DAHA SONRA NE OLDU?
Bir ev sahibi, kiracısının tahliye taahhütnamesine (belli bir tarihte evden çıkma sözü veren belge) dayanarak evden çıkması için yasal işlem başlattı. Ancak mahkeme, kiracının "tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesiyle aynı gün ve baskı altında imzalandığı" yönündeki iddiasını haklı bularak, ev sahibinin davasını reddetti. Yani mahkeme, kiracının evden çıkmasına gerek olmadığına karar verdi.
ADALET BAKANLIĞI KARARA NEDEN İTİRAZ ETTİ?
Adalet Bakanlığı bu kararı yanlış buldu ve kararın yasalara uygun olmadığını belirterek bir üst mahkemeye itiraz etti (kanun yararına temyiz). İtirazın sebepleri şunlar:
* İspat Yükü: Mahkeme, tahliye taahhütnamesinin baskı altında imzalandığını iddia eden kiracının bu iddiasını kanıtlayamadığını göz ardı etti. Yasalara göre, bir iddiayı öne süren tarafın bunu kanıtlaması gerekir.
* Özgür İrade: Genel kural olarak, bir kira ilişkisi başladıktan sonra verilen tahliye taahhütnamelerinin kiracının özgür iradesiyle imzalandığı kabul edilir. Bu olayda, tahliye taahhütnamesi kira sözleşmesi (15.05.2022) Tarihinde yapıldıktan bir gün sonra (16.05.2022 de) imzalanmış. Bu da taahhütnamenin kira ilişkisi kurulduktan sonra verildiğini gösteriyor.
* İptal Davası Açılmaması: Kiracı, tahliye taahhütnamesini geçersiz saymak için yasal bir süre içinde dava açmamış.
* Delil Yetersizliği: Kiracı, taahhütname üzerindeki tarihin sonradan değiştirildiğini iddia etse de, bu iddiasını başka bir belgeyle kanıtlayamadı.
SONUÇ:
Adalet Bakanlığı, bu sebeplerden dolayı İlk Derece Mahkemesinin kararının hatalı olduğunu ve tahliye taahhütnamesinin geçerli sayılması gerektiğini belirtti. Bu durumda, ev sahibinin davasının kabul edilmesi yani kiracının evi tahliye etmesi yönünde karar verilmesi gerektiği savunuldu.
Comments